He vivido y he muerto para ti
(Ben senin için yaşadım he öldüm)
la muerte es la manera de Dios de decirle que no a ser un hombre sabio
(ölüm sizin aslında çok Zeki olmadığınızı tanrı nin tamaño söyleme şeklidir)
Yo tenía un perro, fue faitful a mí, tuve un novio que no era como lo más fiel mi perro
(bir köpeğim Vardi bana çok sadıktı bir sevgilim Vardi köpeğim Kadar olamadı)
Estoy tan ser más azul; Cryin sobre vosotros; Y estoy tan enfermo de canciones de amor, Así que cansado de las lágrimas; Así que deseen hacerse con usted todavía aquí, dijo que yo estoy tan enfermo de canciones de amor tan triste y lento
(COK hayalciyim; Sana ağlarken; Ve pedir şarkılarına hastayım; Gözyaşlarına çok yorgunum; Senin hala burada benimle olmanı dilerken; Dedi Ki pedir şarkılarına hastayım çok üzücü he yavaşlar)
no saben en quién confiar ninguna sorpresa; Todo el mundo se ***nte tan lejos de mí
(Bilmiyorum kime güveneceğimi şaşırmadan; Herkes benden uzaktaymış gibi geliyor)
No tener miedo de su sombra no se puede ocultar el dolor de su
(Gölgenden korkma, kaderinden saklanamazsın)
El amor es más que un beso
[Pregunte sadece bir öpücük degildir]
si ur ave, soy cielo sin ur i amor no puede volar cuando u me voy a dejar morir
(Eger sen bir kussan Bende bulutum, senin Askin olmadan ucamam, beni terkettiginde ise ölürüm)
Te quiero como un hijo ama torta grasa
(Seni bir obur cocugun pastayi sevdigi gibi seviyorum)
El amor se encuentra ***mpre alguien que está al margen, pero ante todo sentimiento
interior caliente, porque usted está cerca de corazón
(Pregúntele a su kimseyi bir ayri olusunuzda özlemektir, ama herseyden önemlisi
icinde bir sicaklik hissetmektir kalplerinizin birbirine kenetli olmasindan)
Si amarte es incorrecto, no quiero tener razón
[Seni sevmek éxito ise dogruyu istemiyorum]
Para amar a alguien tiene un día - pero lleva toda una vida para olvidar a alguien
(Birini sevmek 1 gününü ALIR - ama unutmak bir ömür)
¿No te has cansado? Estás caminando por horas en mi cabeza!
[Daha yorulmadinmi beynimin icinde saatlerdir geziyosun!]
Amor ciego te lo sé, porque no me ven
[Pregunte kor biliyorum eder, cünkü beni görmüyosun]
No estoy sonriendo a ti, sólo estoy tratando de no reírse!
[Ben senin haline gülümsemiyorum, sadece kahkaha atmamaya calisyorum]
Soy amado por algunos, odiada por muchos, querido por muchos, pero
[Bazi kisiler tarafindan seviliyorum, bicok kisi tarafindan nefret ediliyorum ama bicok kisi tarafindan arzulaniyorum]
Tu eres mi sol, mi único sol, me haces feliz todo el dia!
así que por favor no tomen mi sol lejos de mí!
(Sen benim günesimsin, sadece benim günesim, beni bütün Gün Mutlu ediyorsun!
o yüzden lütfen günesimi alma benden!)
No hay una segunda oportunidad para dar una primera impresión
(HIC 2 bir zaman bir sansin olmaz birinci izlenim için)
Para el mundo eres una sola persona, sino a una persona a la que puede ser el mundo
[Dünya sadece için bir insansin ama bir kisi için bütün dünyasin]
..